TÜİK verilerine göre Aralık ayında enflasyon %2,6 olan piyasa beklentisinin belirgin şekilde altında kalarak %1,18 oranında artış gösterdi. Böylece yıllık enflasyon rakamı %84,39 seviyesinden baz etkisinin kuvvetli desteği ile %64,27’ye gerileyerek TCMB’nin Enflasyon Raporu’ndaki 2022 sonu tahmini olan %65,2 seviyesinin altında gerçekleşti. Buna karşın aylık enflasyonda artış serisi 48 aya yükseldi. Enflasyonda lehte baz etkisi Ocak ayında çok daha belirgin olmak üzere özellikle yılın ilk yarısında güçlü kalmaya devam edecek. Bu kapsamda aşağı yönlü eğilimin kuvvetli şekilde sürme ihtimali son derece yüksek görünüyor. Yıl sonu tahminlerine baktığımızda ise piyasa beklentisinin ağırlıklı olarak %40’ın üzerinde seyretmesi dikkat çekiyor. TCMB’nin 2023 sonu enflasyon tahmini ise %22,3 seviyesinde bulunuyor.

Yeni günün en önemli konu başlığını ise üç hafta önce gerçekleştirilen Fed toplantısının tutanakları oluşturuyor. Hatırlanacağı gibi Fed Aralık ayı toplantısında faiz oranlarında arka arkaya 4 kez yaptığı 75 baz puanlık faiz artırımının ardından beklendiği gibi 50 baz puanlık bir artırım yapmıştı. Açıklanan yeni makroekonomik tahminlerde ise yukarı yönlü revizyonlar gördük. Buna göre Fed 2023 yılında PCE enflasyonu beklentisini %2,8’den %3,1’e yükseltirken aynı yıl için faiz oranı beklentisi ise %4,6’dan %5,1 seviyesine taşıdı. Özellikle faiz tahminlerinin piyasa beklentisinin (%5) üzerinde olması rahatsızlık yaratan bir unsur olarak çalıştığı için tutanaklarda faizlerin nihai seviyesi hakkında verilebilecek mesajların bir kez daha hareketlilik yaratabileceğini göz önünde bulundurmak gerekir.

ABD tahvil faizleri aşağı yönlü bir eğilim sergilese de dün doların küresel ölçekte dirençli bir görünüm sergilemesi dikkat çekti. Bu kapsamda 1,07 sınırına yaklaşan EUR/USD paritesi kazanımlarını hızla geri verirken gelişmekte olan ülke para birimleri ise genel hatlarıyla zayıf bir performans ortaya koydu. Bu eğilim TL’ye de negatif yansırken USD/TL 18,74 seviyesinin üzerini test etmeye başladı. Enflasyon rakamlarının piyasa beklentisinin altında olması ise beklentilerimize paralel olarak TL’ye destek vermekten uzak bir tablo çizdi. Önümüzdeki aylarda enflasyon baz etkisinin desteği ile geri çekilmeye devam edecek olsa da bunun TL’ye güç kazandırmasını beklemiyoruz. Bu kapsamda son dönemde gördüğümüz hafif yukarı yönlü eğilimin kısa vadede varlığını sürdürme ihtimali yüksek görünüyor.

Hafta başındaki momentumunu koruyarak güne başlayan BIST 100 endeksi 5700 seviyesinin de üzerini test etmesine karşın bu bölgede kalıcı olmasını sağlayacak desteği bulmakta başarılı olamadı. Yeni yıl tatilinin ardından yurt dışı piyasaların durgun olması da endeksin güç toplamasını zorlaştırdı. Buna karşın görünümde anlamlı bir bozulmanın olduğunu düşünmüyoruz. Özellikle 5550 seviyesinin üzerinde kalınması teknik açıdan direncin korunmasını sağlayacaktır. Diğer taraftan enflasyonun yüksek, faizlerin ise düşük olduğu mevcut ortamda 2022 yılında sergilenen güçlü performansa karşın hisse senetlerinin çok fazla alternatifi olmadığını da unutmamak gerekiyor.

Kaynak: ÜNLÜ & Co

Bu içerik bilgilendirme amaçlı olup yatırım tavsiyesi içermez. Yatırımcılar, kayıp risklerini göze alıp kendi sorumluluklarında hareket etmelidir. Herhangi bir yatırım yapmadan önce geniş kapsamlı araştırma yapmanızı tavsiye ederiz.

Paylaş.
Exit mobile version