5 milyon insanı barındırabilecek bir büyüklükte olması düşünülen ve adının Telosa olacağı şehri, Danimarkalı mimar Bjarke Ingels, Amerika Birleşik Devletleri’nin batısındaki 150.000 dönümlük boş bir çöl alanında inşa etmeyi tasarlamış.
Şehrin adı Telosa, Çarşamba günü Ingels’in şirketi BIG tarafından Twitter’da duyuruldu ve inşaatı, amacı kullanılmayan araziyi geri almak ve onu gelişen bir ütopyaya yakın bir şeye dönüştürmek olan girişimci Marc Lore’un vizyonunu yerine getirecek.
Telosa’dan yapılan açıklamada, “Vizyonumuz, Amerika’da kentsel yaşam için küresel bir standart belirleyen, insan potansiyelini genişleten ve gelecek nesiller için bir plan haline gelen yeni bir şehir yaratmaktır.”
Yerel topluluk tarafından sahip olunan bir şehir
Marc Lore, eski bir Amazon çalışanı, Walmart CEO’su ve Diapers.com’u kurmasıyla da tanınıyor. En son projeleri bugüne kadarki en iddialı projeleridir, bu yüzden “Worldcraft” konseptiyle tanınan ve Danimarka Denizcilik Müzesi ve The Copenhill gibi bir çok farklı binalar tasarlayan Danimarkalı mimar Bjarke Ingels’i işe aldı.
Telosa şehrinin arkasındaki harekete geçiren ilkelerden biri, bir topluluk bağışı için büyük, yeni satın alınmış bir arsa üzerine inşa edilecek olmasıdır. Şehir inşa edildikçe, arazinin değeri artacak ve şehrin gelişimine daha fazla fon sağlanmasına ve vatandaşlarının yaşamlarının iyileştirilmesine yardımcı olacaktır.
Telosa şehrinin web sitesinde Lore, “arazi aslında çorak bir çöl parçasından milyarlarca değerindeki günümüzün bir şehrine dönüşebilir. Bu beni daha fazla soru sormaya ve potansiyel bir çözüm hakkında düşünmeye sevk etti. Bir topluluk vakfına ait mi? O arazi takdirini alıp, değeri kendileri yarattıkları için topluluğa geri verirseniz ne olur?”
Telosa’nın tam konumuna karar verilmesi gerekiyor, ancak potansiyel inşaat alanları Nevada ve Idaho’nun bazı kısımlarını içeriyor. Lore ve Ingels, 2030 yılına kadar 50.000’e kadar konut kapasitesine sahip bir şehir inşa etmeyi planlıyor ve şehrin önümüzdeki kırk yıl içinde 5 milyonluk bir nüfusa ulaşması için uzun vadeli planlar yapıyor.
“Dünyanın en sürdürülebilir şehri“
Sürdürülebilirlik inşaat projesinin ön saflarında yer alacağından Lore, onu sıfırdan inşa etmenin “dünyanın en sürdürülebilir şehri” olmasını sağlayacağını söylüyor. Çevre dostu yapı malzemeleri kullanılacak. Lore ve Ingels henüz süreci nasıl kullanılacağını belirtmemiş olsa da, Birleşik Krallık’ın ikinci yüksek hızlı demiryolu hattı için 3D baskılı beton kullanımı ve Dresden Teknik Üniversitesi’nin karbon beton yapıları karbon emisyonlarını yüzde 50 oranında azaltması, Telosa’nın inşası için bir referans noktası olabileceği öngörülüyor.
Şehir, bisikletler ve yayalar düşünülerek inşa edilecek ve”yavaş hareket eden otonom arabalar sokağı güvenli bir şekilde insanlarla ve doğayla paylaşacak.” Şehrin web sitesindeki konsept görseller, gökyüzünde uçan taksileri ve binalar arasında geçiş yapan fütüristik monorayları da gösteriyor.
Telosa’nın web sitesi, son olarak şehrin kapsayıcılık ve açıklıkilkeleri üzerine inşa edileceğini açıklıyor. Equitism adı verilen büyük bir izleme kulesi “Şehir için bir işaret” olarak tasarlandı ve ziyaretçileri ve sakinleri bir araya getirecek. Telosa adı, Aristoteles tarafından “en yüksek amaç” anlamında kullanılan eski Yunanca sözcükten türetilmiştir. Proje inanılmaz derecede iddialı olsa da, yaratıcıları “bir ütopya yaratmaya çalışmadıklarını” ve amaçlarının “gerçekçi” bir şey elde etmek olduğunu söylüyor. İdealleştirilmiş toplumlarının, iklim değişikliğinin yıkımlarına karşı savaşan bir dünyada mükemmel bir şekilde ulaşılabilir ve gerekli olduğunu savunuyorlar.
Kaynak: interestingengineering.com ve citytelosa.com
