Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK), ticari diplomasideki gücünü ve küresel network ağını Türkiye’nin önde gelen teknoloji firmalarıyla buluşturmak hedefiyle DEİK Dijital Teknolojiler İş Konseyi’ni kurdu. Konsey, bu alanda öne çıkan 9 alt sektörü kapsayan komiteleriyle birlikte teknoloji ihracatının artması ve dünyanın ilk 500 şirketi arasına Türkiye’den yeni oyuncular eklemeye odaklandı.

DEİK/Dijital Teknolojiler İş Konseyi ile Türk şirketleri için diğer ülkelerle dijital koridorlar oluşturmayı stratejik öncelikleri arasına alan DEİK, teknoloji ve dijitalleşme alanında DEİK’in bir platform olmasını amaçlıyor. Fintech, oyun (Gaming), siber güvenlik, girişim sermayesi, yazılım teknolojileri, yenilikçi teknolojiler, bulut teknolojileri, mobil teknolojiler ve sağlık teknolojileri alanlarındaki dijital ekonominin geleceğine odaklanan DEİK, Türkiye’den dünyaya açılan yeni unicorn ve decacornların çıkmasına öncülük edecek.

Türkiye’nin teknoloji ekosistemine yön veren yenilikçi şirketleri ve sektörde başrol oynayan iş insanlarını Dijital Teknolojiler İş Konseyi’nde buluşturduklarını dile getiren DEİK Başkanı Nail Olpak, “Küresel ekonomi açısından yeşil ve dijital dönüşümü bir arada yaşadığımız ve ikiz dönüşümü konuştuğumuz bir süreçten geçiyoruz. Biz bu süreçleri “Yeşil Ekonomi” ve “Dijital Ekonomi” süreci olarak adlandırıyoruz. Özellikle salgınla birlikte hayatın her alanında yapay zekanın öne çıktığını ve dijital teknolojilerin tüm disiplinlerinin bizi içine aldığını görüyoruz. Dolayısıyla gözümüzü ‘Dijital Ekonomi’ kavramına çevirmiş durumdayız. Biz de DEİK olarak, Türk iş dünyasının kuzey yıldızı olma kimliğimizle ülkemizi dijital teknolojilerin yeni merkezi haline getirmeye odaklanarak Dijital Teknolojiler İş Konseyi’mizi kurduk. Bu önemli atılımı gerçekleştirirken Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi de bize çok kıymetli desteklerde bulundu. DEİK olarak, dijital teknolojiler alanındaki şirketlerimize, girişimcilerimize, start-up ve scale-up’lara, yurt dışında yeni kapılar açmayı, bu topraklardan yeni dünya markaları çıkarmayı hedefliyoruz. DEİK’in teknoloji ve dijitalleşme alanında bir platform olmasını arzuluyoruz. 151 İş Konseyimizin dünyanın dört bir yanına yayılmış küresel networkünü de ülkemizdeki dijital teknoloji şirketleriyle buluşturacağız. Bu noktada DEİK’in ticari diplomasideki gücünü ve küresel ufkunu kullanarak, ülkemizin diğer ülkelerle dijital koridorlar oluşturmasını hedefliyoruz dedi.

Soldan sağa; DEİK Dijital Teknolojiler İş Konseyi Başkanı Dr. Erdem Erkul, DEİK Başkanı Nail Olpak, DEİK Dijital Teknolojiler İş Konseyi Başkan Yrd. Fahrettin Oylum

DEİK Dijital Teknolojiler İş Konseyi Başkanı Dr. Erdem Erkul ise Türkiye’nin küresel vizyonu doğrultusunda kısa, orta ve uzun vadeli hedeflerini açıkladı.

2030 yılı itibari ile en az 5 fintech şirketinin artan ihracat geliri sayesinde Fortune 500 listesinde yer almasında aktif rol almak. Öne çıkan bazı hedefler şu şekilde:

  • 2030 yılı itibari ile en az 5 fintech şirketinin artan ihracat geliri sayesinde Fortune 500 listesinde yer almasında aktif rol almak.
  • 2025 yıl sonu itibarıyla sektördeki her 4 fintech oyuncusunun en az birinin uluslararası iş yapar hale getirmek.
  • Türkiye’ye yurt dışı kaynaklı girişim sermayesi yatırımlarının sayı ve adedini artırmak.
  • Toplam girişim sermayesi yatırımları içerisinde dijital teknoloji yatırımlarının payını artırmak.
  • Bulut bilişim alanında en az 50 ülkeye ihracat yapan 50 teknoloji şirketine ulaşmak.
  • Ülkemizin dünyada kaliteli, güvenilir yazılım üreten en önemli 10 ülke arasında olmasını sağlamak.
  • Hypercasual oyun dışındaki diğer türlerde mobil oyun geliştiren oyun stüdyosu sayısını artırmak.
  • Konsol ve PC’lerde AA veya AAA düzeyinde oyun geliştiren stüdyo sayısını artırmak.
  • Sağlık teknolojileri alanında Konsey destekli girişimci ekosistemi ve başarı hikayeleri yaratmak.
  • 5G’de rekabetçi ürün geliştirilmesi ve 6G standartlarının şekillenmesine öncülük etmek.
  • Türkiye’de mobil geniş bant teknolojilerinde hızlı büyümeyi sağlamak.
  • Siber güvenlik alanında, ticari diplomasi anlayışıyla ‘dış ülke pazarlarının dengeleri’ dikkate alınarak hareket etmek ve ulusal siber güvenlik ekosistemine değer kazandırmak.
Paylaş.
Exit mobile version