Hiç film izlerken, canınız bir şey yemek, içmek istedi mi? Ben film boyunca bir kaç sefer mutfağa uğrarım. İştahı açan filmin kendisi değildir; asıl olan film kareleri arasına yerleştirilmiş olan ürünler ve filmdeki oyuncularının davranışları ve sözleridir. Ürün Yerleştirme olarak tanımlanan bu bilinçli işlem, tahmininizden büyük bir endüstridir.

Eski yazılarımda konuya bir kaç kere değinmiştim. Türkiye, madem dizi ihraç eden bir ülke konumuna geldi, bu alanda daha stratejik bir tutum sergilemelidir. Hiç gitmeden dünyanın pek çok şehrini film ve dizilerden tanıdığımız gibi, hiç tatmadığımız yemeklerin, içeceklerin de pek çok özelliğini yine film endüstrisi aracılığı ile içselleştiriyoruz.

Geçen hafta izlediğim filmlerden biri Mission Impossible serisinin yani Türkiye’de bilinen adıyla Görevimiz Tehlikenin 7. (MI7) bölümü oldu. Mission Impossible serisi, dünya genelinde en fazla marka sponsoru alan filmlerden biridir. Pek çok marka ilk defa bu film ile dünyada tanıtımı yapılmıştır.

Rakip serisi olan 007 James Bond ile otomobil, saat, bilişim, giyim, mekan, ülke, bina ve seçilen konularda dünyanın en önemli olan ve muhtemel olaylarına değinmektedirler. Haliyle seçilen bu alanlarda da akıl almaz marka destekleri almaktadırlar.

Hollywood yapımları arasında en fazla sponsorluk alan filmler şunlardır:

  • James Bond serisi
  • Fast & Furious serisi
  • Transformers serisi
  • Avengers serisi
  • Star Wars serisi
  • The Matrix serisi
  • Harry Potter serisi
  • Pirates of the Caribbean serisi
  • Lord of the Rings serisi
  • The Dark Knight serisi
    Bu filmler, yüksek gişe hasılatı elde ettikleri ve geniş bir izleyici kitlesine ulaştıkları için, markalar için ideal bir pazarlama platformu oluşturuyor. Ürün yerleştirme yoluyla markalar, ürünlerini daha geniş bir kitleye tanıtabilirler ve marka bilinirliğini artırabilirler. Ayrıca, ürün yerleştirme yoluyla markalar, ürünlerini daha çekici ve ilgi çekici hale getirebilirler.

Ürün yerleştirme, film endüstrisinde yaygın olarak kullanılan bir pazarlama stratejisidir.

En fazla sponsorluk alan filmlerin sponsorluk bütçeleri, filmin türüne, bütçesine ve gişe hasılatına göre değişiyor. Genellikle, yüksek gişe hasılatı elde eden filmler daha fazla sponsorluk alıyor (Yüksek gişe hasılatını önceden nasıl tahmin ediyorlarsa).

James Bond serisinin 25. filmi olan No Time to Die, dünya çapında 774 milyon dolar gişe hasılatı elde etti. Bu filmin sponsorluk bütçesi ise 225 milyon dolar olarak tahmin ediliyor. .Bu rakam, filmin sponsorluk bütçesinin gişe hasılatının yüzde 30’sine denk geldi.

Fast & Furious serisi, tüm zamanların en yüksek gişe hasılatını elde etti. Serinin 7 filminin sponsorluk bütçesi 200 milyon dolar olarak tahmin ediliyor. Bu rakam, filmin gişe hasılatının yüzde 26’sına denk geldi.

Amerika’da her yıl, ürün yerleştirme ödülleri veriliyor. Bu ödüller, filmlerde ve televizyon programlarında en iyi ürün yerleştirme yapan markalara verilmektedir. 2023 yılında verilen En İyi Ürün Yerleştirme Ödülleri şunlar oldu:

  • Film: Top Gun: Maverick (Paramount Pictures)
  • TV Dizisi: Stranger Things (Netflix)
  • Dijital Dizi: The Dropout (Hulu)
  • Müzik Videosu: “About Damn Time” by Lizzo (Atlantic Records)
  • Oyun: Grand Theft Auto V (Rockstar Games)
  • Sosyal Medya Kampanyası: “#ShareTheMicNow” by Procter & Gamble
  • Yeni Marka: Tesla
  • Geleneksel Marka: Coca-Cola
  • Yaratıcı Ürün Yerleştirme: The Batman (Warner Bros. Pictures)
  • Entegre Ürün Yerleştirme: Top Gun: Maverick (Paramount Pictures)
  • İletişim Ürün Yerleştirme: The Dropout (Hulu)
  • Etkili Ürün Yerleştirme: “About Damn Time” by Lizzo (Atlantic Records)

Spoiler olarak kabul etmezseniz, MI7’den biraz bahsedip, ürün yerleştirmedeki stratejisine değinmek istiyorum. 14 Temmuz’da vizyona girmişti. Filmin yönetmenliğini Christopher McQuarrie yaparken, başrollerde Tom Cruise, Hayley Atwell, Ving Rhames, Simon Pegg, Rebecca Ferguson, Vanessa Kirby, Esai Morales, Pom Klementieff, Mariela Garriga ve Henry Czerny yer alıyor.

Filmin konusu ise şöyle: IMF ajanı Ethan Hunt’un yeni görevi, müttefiki Ilsa Faust’tan (Rebecca Ferguson) bir anahtarın yarısını almaktır. Ancak IMF, Ilsa’ya ödül koyduğu için işler karışır. Ethan, Ilsa ile Arap Çölü’nde kısa bir buluşma gerçekleştirir ve ona saklanmasını söyler. Daha sonra ABD’ye dönen Ethan, Community adlı bir toplantıya sızar. Burada çeşitli istihbarat ajanslarının yetkilileri, deneyimsel bir yapay zeka olan Entity hakkında konuşmaktadır. Entity, dünyanın en büyük tehditlerinden biridir ve IMF’in onu durdurması gerekmektedir.

Filmin konusunun yapay zeka olması benim yazılarımı okuyanları şaşırtmamıştır. Zaten bu yılın gündemi bu…

Mission: Impossible 7 filminin sponsorlarının toplam mali ve ayni desteği yaklaşık 150 milyon dolar olarak tahmin edilmektedir. Aslında daha fazla da olabilir. Mekan, ülke ve küçük sponsorlar da olabiliyor ve bunların bazıları beyan edilmemiş olabilir. MI7’nin yapım bütçesinin ise 290 milyon dolar olarak açıklandı. Gösterime girdiği ilk hafta 235 milyon dolar hasılat elde etti (Çin ve Japonya hariç). Tahmini olarak MI7’den 900 milyon dolar civarında bir hasılat bekleniyor.

Filmde sponsor markalar olarak BMW, Bose, Hyundai, Omega, Rolex, Sony, Tom Ford, Volkswagen, Apple ve Coca Cola’yı görüyoruz. Bu markaların ürünleri, filmin çeşitli sahnelerinde görülebiliyor. Örneğin, Ethan Hunt (Tom Cruise) ve takım arkadaşları, BMW’nin elektrikli otomobillerini kullanıyorlar. Ayrıca, Ethan Hunt, Apple’ın iPhone ve iPad cihazlarını, Omega’nın saatlerini ve Coca-Cola’nın içeceklerini de tüketiyor.

Aslında gıda ve içecek markalarının azlığı dikkatimi çekti. Her ne kadar konu ve filmin seyri gıdaları ilgilendirmiyor görünse de, dünyanın en önemli konusu günümüzde ve gelecekte gıda olacaktır. Hele gıda güvenliği yapay zeka güvenliğinden de önemli bir konudur. Umarım gıda sektörünün temsilcileri bu alanı kaçırmamalıdır. Özellikle de Türkiye’de çekilen dizi ve filmler için ürün yerleştirme tekniği vazgeçilmez olmalıdır.

Hatta filmlerin yurt içi ve yurt dışı gösterimleri için ayrı çekimler bile yapılabilir.

MI serisinin en başından beri, sponsorluğu devam ettiren markalar şunlardır: BMW, Bose, Omega ve Tom Ford. Markalar mı seriyi yaşatıyor, seri mi markaları yaşatıyor, tartışılmalıdır. Çünkü markalar bazı lansmanları bu filmler yoluyla yapmışlardır: MI’ın Hayalet Protokol (2011) filminde, BMWi8, iPhone 4S ve iPad 2 , özel tasarlanmış bir Sony Vaio ilk defa burada tüketici karşısına çıktı. Her filmde benzer lansmanlar yapılıyor ve haliyle film için özel üretimler de yapılıyor. Mesela Ethan Hunt’ın kulaklıkları Bose tarafından filme özel yapılıyor.

Tüm zamanların en çok hasılat yapan ilk üç filmi ve sponsorlarına bakacak olursak, ürün yerleştirmenin en kadar etkili bir tanıtım ve pazarlama yolu olduğu daha iyi anlaşılır.

  • Avatar (2009) filmi, dünya çapında 2,9 milyar dolar hasılat elde ederek tüm zamanların en yüksek hasılat yapan filmi oldu. Filmde sponsor olarak Coca-Cola, LG, McDonald’s, Panasonic ve Sobe gibi markalar ürün yerleştirme yoluyla yer aldı.
  • Avengers: Endgame (2019) filmi, dünya çapında 2,7 milyar dolar hasılat elde ederek tüm zamanların en yüksek hasılat yapan ikinci filmi oldu. Filmde sponsor olarak Audi , Mastercard, Genco, Hertz ve Stand Up To Cancer gibi markalar öne çıktı.
  • Titanic (1997) filmi, dünya çapında 2,1 milyar dolar hasılat elde ederek tüm zamanların en yüksek hasılat yapan üçüncü filmi oldu. Filmde sponsor olarak Cartier, Rolex, White Star Line ve Renault gibi markalar yer aldı.

Aslında bir dram, gerilim filmlerinde ürün yerleştirme olarak yer almak ve olumlu bir iz bırakabilmek marka için çok stratejik bir karardır. Mesela, “Şeytan Prada giyer” filminde markanın adı geçmesine rağmen, sponsorlar arasında ismi geçmiyordu. Film, Türkiye’de “Şeytan marka giyer” afişiyle oynamıştı. Orada marka film ilişkisi nasıl gelişti bakmak gerekiyor.

Konumlandırma kavramını Al Ries ile birlikte reklamcılık dünyasına getiren Seth Godin’in “Ürün yerleştirme, izleyicinin hikayeye daha fazla dahil olmasını sağlayabilir. Örneğin, izleyici bir filmde bir karakterin kullandığı ürünü beğeniyorsa, o ürünü satın almak isteyebilir.” sözü film ve ürün yerleştirme ilişkisini çok iyi anlatıyor. Ürünün sadece tanıtımı yapılmıyor, oyuncularla içselleştirmesini de sağlıyor.

Türkiye’de bazı filmlerde ürün yerleştirme ölçüyü kaçıracak nitelikte kullanıldı. Dizilerde kullanılan konaklar, mahalleler, ortamlar sadece yerli izleyiciler tarafından değil, yurtdışından da ilgi görüyor. Doğru kullanıldığı takdirde, geleneksel ürünlerimizin yanı sıra, ülkemizin de pek çok bilinmeyen tabii ortamları uluslararası tanıtıma kavuşabilir.

Mission Impossible’ın bir misyonu da bize ürün yerleştirmeyi öğretmek oldu.

(Yazıyla ilgili görüş ve düşüncelerinizi yazarlar@sentezmedya.com.tr adresine göndererek yazarımızla paylaşabilirsiniz.)

Paylaş.
Exit mobile version