Yeni haftada yurt içinde yarın başlayacak olan ikinci çeyrek bilançoları ve TCMB’nin Perşembe günü açıklayacağı yılın üçüncü enflasyon raporu öne çıkarken yurt dışında ise FOMC toplantısının yanında ABD ikinci çeyrek büyüme rakamı ve yoğunluğu belirgin şekilde artacak olan bilançoların haftanın seyrini belirleyeceğini tahmin ediyoruz.

Enflasyon raporu ile öncelikle Merkez Bankası’nın güncel makroekonomik tahminlerini görme şansı bulacağız. Hatırlanacağı gibi Nisan ayında yayımlanan son raporda yıl sonu enflasyon tahmini %42,8 seviyesine revize edilmişti. Ancak piyasa katılımcıları anketinde Nisan ayında %45’e yakın olan yıl sonu enflasyon beklentisi mevcut durumda %70 sınırına yaklaşmış durumda. Dolayısıyla TCMB’nin tahmini güncelliğini önemli ölçüde yitirdiği için yukarı yönlü revizyona gidilme ihtimali son derece yüksek. Ancak bunun fiyatlamalar üzerinde anlamlı bir etki yaratmasını beklemiyoruz. Öte yandan TCMB enflasyon raporu ile zaman zaman para politikasına dair sinyaller de verebiliyor. Ancak para politikasında kısa vadede herhangi bir değişiklik öngörülmediği için raporda bu yönde anlamlı bir mesaj görmeyi beklemiyoruz.

Fed’in ise iki gün sürecek olan FOMC toplantısı Çarşamba günü sonuçlanacak. Ağırlıklı piyasa beklentisi son toplantıda olduğu gibi politika faizinde bir kez daha 75 baz puanlık bir artırım olacağı yönünde. Ancak bu beklenti zaten fiyatlandığı için tek başında anlamlı bir piyasa etkisi yaratmasını beklememek gerekir. Bu noktada faiz kararından çok Fed Başkanı Powell’ın toplantı sonrasında yapacağı açıklamalarda gelecek dönemlere ilişkin vereceği sinyallerin çok daha belirleyici bir unsur olarak çalışmasını bekliyoruz. Mevcut durumda Fed’in politika faizinin üst sınırı %1,75 seviyesinde bulunuyor. Beklentilere paralel bir adım atılması durumunda bu rakam %2,50 seviyesine ulaşmış olacak. Fed’in son projeksiyonlarına göre yıl sonu hedefi %3,40 seviyesinde bulunuyor. Bu noktada piyasa beklentisi politika faizinin %3,50’ye ulaşmasının ardından Merkez Bankası’nın beklemeye geçeceği yönünde.

ABD’de resesyon endişelerinin devam ettiğini düşünürsek bu hafta açıklanacak büyüme verisinin vereceği sinyaller de yakından takip edilecektir. Ortalama piyasa beklentisi önceki çeyrekte %1,6 daralan GSYH rakamının bu kez %0,5 oranında artış göstereceği yönünde. Verinin daha güçlü bir tablo ortaya koyması büyümeye ilişkin risklerin düşük olduğuna yönelik algı yaratarak risk iştahını destekleyebilir. Bu hafta ayrıca Fed’in enflasyonu takip etmek için kullandığı PCE endeksi de açıklanacak. Manşet rakam TÜFE’nin işaret ettiği gibi yukarı yönlü eğilimini (%6,3’ten %6,7’ye) sürdürebilecek olsa da çekirdek rakamda değişiklik beklenmiyor (%4,7).

ABD’de bilanço sezonu devam ederken S&P 500 şirketlerinin yaklaşık %35’inin bu hafta sonuçlarını açıklayacak olması ile yoğunluk belirgin şekilde artacak. Bilanço açıklayacak şirketler arasında Alphabet, Amazon, Apple, Boeing, GE, Meta Platforms, Microsoft, Pfizer ve 3M gibi devler de bulunuyor.

TL arka arkaya üç hafta değer kaybetti

TL dolar karşısında bir kez daha zayıf bir performans sergilerken arka arkaya üçüncü haftanın da değer kaybıyla tamamlanması dikkat çekti. Bunda TCMB’nin faiz oranlarını sabit tutarken Fed’den faiz artırımı beklentilerinin güçlü şekilde korunmasının önemli payı olduğunu görüyoruz. Kısa vadede derinleşmesi muhtemel negatif reel faiz nedeniyle TL’nin baskıdan sıyrılması çok kolay olmayabilir. Kurun yılın başından bu yana süregelen trendini göz önünde bulundurduğumuzda ise izlenen kanalın orta noktasının (17,43) üzerinde olunması nedeniyle teknik açıdan risklerin yukarı yönlü olduğunu söyleyebiliriz.

Borsa İstanbul’da bilanço dönemi

Borsa İstanbul’da bu haftadan itibaren gözler bilançolarda olacak. 26 Temmuz’da ARCLK, TOASO ve YKBNK ile başlayacak olan 2Ç22 bilanço dönemi, 19 Ağustos’ta son bulacak. Tahminlerimiz, 2Ç22’de bankalar için yıllık (y/y) %458 hisse başına kazanç (HBK) artışına (önceki çeyreğe göre (ç/ç) %53 artış) işaret ediyor. Finans-dışı şirketler için ise ağırlıklı olarak devam eden ekonomik toparlanma, yüksek enflasyon ve TL’nin değer kayıplarıyla beraber %145 y/y net kar artışı (%47 ç/ç artış) ve %117 y/y FAVÖK büyümesi (%41 ç/ç genişleme) öngörüyoruz.

BIST 30 Ağustos vadeli VİOP kontratı

Günü 2759.75 puanda kapatan BIST 30 kontratlarında 2741, 2719, 2700 ve 2677 destek olarak izlenebilir. 2780, 2802, 2821 ve 2843 ise direnç noktalarını oluşturuyor.

USD/TL Temmuz vadeli VİOP kontratı

Günü 17,7950 seviyesinde kapatan USD/TL vadeli işlem kontratlarında 17.6705, 17.5280, 17.4035 ve 17,2610 destek olarak izlenebilir. 17,9195, 18,062, 18,1865 ve 18,3290 ise direnç noktalarını oluşturuyor.

Kaynak: ÜNLÜ & Co

Bu içerik bilgilendirme amaçlı olup yatırım tavsiyesi içermez. Yatırımcılar, kayıp risklerini göze alıp kendi sorumluluklarında hareket etmelidir. Herhangi bir yatırım yapmadan önce geniş kapsamlı araştırma yapmanızı tavsiye ederiz.

Paylaş.
Exit mobile version