TCMB Temmuz ayı PPK toplantısında politika faizini beklendiği gibi değiştirmeyerek son altı ayda olduğu gibi sabit bıraktı. Böylece bir hafta vadeli repo faizi %14 seviyesinde kalırken, gecelik borçlanma ve borç verme oranları ise sırası ile %12,50 ve %15,50, geç likidite borç verme oranı ise %18,50 seviyesinde kalmış oldu. Toplantı sonrasında yayımlanan karar metninde ve ana mesaj cümlelerinde çok önemli bir farklılık göze çarpmıyor. Sadece yurt dışındaki resesyon riskine ve bunun cari denge üzerindeki negatif etkilerine biraz daha fazla vurgu yapıldığını görüyoruz. Özetle mevcut görünüm en azından önümüzdeki toplantıda da faizlerin değişmeyebileceğine ve gerekmesi durumunda ek makro ihtiyati tedbirlerin alınabileceğine işaret ediyor.

Diğer taraftan son olarak 2011 yılında faiz artıran ECB ise dünkü toplantısında politika faizinde 50 baz puanlık artırıma gitti. Yönü hâlâ yukarı olan yıllık %8,6’lık enflasyon nedeniyle bu ihtimal elbette ki vardı ancak ağırlıklı beklenti 25 baz puan seviyesinde bulunuyordu. Özellikle Euro Bölgesi’ndeki resesyon ihtimali göz önünde bulundurulduğunda faiz artırımlarına 50 baz puanla başlanmasını agresif bir adım olarak nitelendirebiliriz. Sonraki aylara ilişkin sinyal vermeyen ECB özellikle enflasyonun seyrine göre adım atacak. Ancak şunu unutmamak gerekir ki atılan bu adım enflasyonu kısa vadede geri çekmek için yeterli olmayacaktır. Öyle ki enflasyon çok büyük ölçüde enerji fiyatlarındaki yükselişten kaynaklanıyor.

ECB ayrıca Aktarım Güvence Mekanizması’na (TPI) ilişkin açıklama da yaptı. Buna göre TPI, ECB’nin baskı altında kalmayı hak etmeyen Euro Bölgesi ülke tahvillerini almasını öngörüyor. ECB, vadesine 1 ile 10 yıl arasında kalmış varlıkların alınacağını, öncelikle kamu sektörü varlıklarının satın alınacağını ancak özel sektör varlıklarının alınmasının da gerektiğinde değerlendirilebileceğini vurguladı.

Faiz oranları değişmedi

TCMB dün gerçekleştirdiği PPK toplantısında beklendiği gibi faiz oranlarında herhangi bir değişiklik yapmadı. Toplantı sonrasında yayımlanan metin ise faizlerin en azından 18 Ağustos’ta yapılacak toplantıda da faiz oranlarının değişmeyebileceğine işaret ediyor. Diğer taraftan enflasyonda ise yukarı yönlü eğilimin devam etme ihtimali yüksek görünüyor. Dolayısıyla derinleşmesi muhtemel negatif reel faiz TL açısından şartların zorlaşabileceğine işaret ediyor. Bu kapsamda USD/TL 17,70’in üzerini test etmeye başlarken ECB’nin 50 baz puanlık faiz artırımı sonrasında EUR/TL ise 18,10’un üzerini test etti.

Borsa İstanbul’da yukarı kırılım gerçekleşmedi

2550 puanın kısa vadeli hedef olduğuna vurgu yaptığımız BIST 100 endeksi dün 2535 puana kadar yükselse de kazanımlarını korumayı başaramadı. Daha da önemlisi endeks ara direnç olarak öne çıkan 2520 puanın da altında kapanış yaptı. Dolayısıyla endeks ara direnç olan bu seviyenin üzerinde arka arkaya iki kapanış yapmayı başaramamış oldu. Bundan sonraki süreçte 2505 puanı takip edeceğiz. Bu seviyenin üzerinde kalınması riskleri hafifletip yönü yeniden yukarı çevireceği gibi aksi bir senaryoda 2480 puan desteği öne çıkacaktır.

BIST 30 Ağustos vadeli VİOP kontratı

Günü 2782 puanda kapatan BIST 30 kontratlarında 2763, 2741, 2721 ve 2699 destek olarak izlenebilir. 2802, 2824, 2844 ve 2866 ise direnç noktalarını oluşturuyor.

USD/TL Temmuz vadeli VİOP kontratı

Günü 17,8016 seviyesinde kapatan USD/TL vadeli işlem kontratlarında 17,677, 17,5345, 17,41 ve 17,2675 destek olarak izlenebilir. 17,926, 18,0685, 18,193 ve 18,3355 ise direnç noktalarını oluşturuyor.

Kaynak: ÜNLÜ & Co

Bu içerik bilgilendirme amaçlı olup yatırım tavsiyesi içermez. Yatırımcılar, kayıp risklerini göze alıp kendi sorumluluklarında hareket etmelidir. Herhangi bir yatırım yapmadan önce geniş kapsamlı araştırma yapmanızı tavsiye ederiz.

Paylaş.
Exit mobile version