Kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s yayımladığı raporda, Türkiye’nin kredi notunun artırılabileceği sinyalini verdi.

Moody’s, Türkiye ile ilgili yayımladığı raporda, uygulanan yeni ekonomi politikalarının kredi görünümü için pozitif olduğunun altını çizdi.

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s’in Türkiye ekonomisine yönelik yıllık analizinde, Türkiye’nin yeni hükümetinin enflasyonu düşürmenin ve ülkenin cari açığını azaltmanın dahil olduğu daha ortodoks ekonomi politikalarına dönüş sözü verdiğine dikkat çekildi.

Yapılan analizde, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) politika faiz oranlarını yükselttiği ve geçen yıl uygulanan ve bankaların çekirdek kararlılığına zarar veren birçok bozucu makroihtiyati tedbiri kademeli olarak kaldırdığının altı çizildi.

Türk lirasının piyasa kaynaklı değer kaybının, ihracatçıların rekabet gücünü geri kazanmasına yardımcı olurken, TCMB’nin de döviz rezervlerini geri kazanmasına imkan sağladığı vurgulanan analizde, hükümetin depremin ardından yeniden inşa çalışmaları ve seçim harcamalarından kaynaklanan mali bozulmayı vergiler yoluyla düzeltmeye başladığı belirtildi.

“Görünüm pozitife döndüğünde not yükseltilebilir”

Analizde, Mart 2024’te yapılacak yerel seçimlere kadar para politikası sıkılaştırmasının kademeli bir şekilde devam etmesinin beklendiği ifade edilerek, bunun da enflasyonun gelecek aylarda yüksek seviyede kalacağına işaret ettiği dile getirildi.

Ülkenin ekonomik görümünün durağan olduğu ve dengeli riskleri yansıttığı kaydedilen analizde, “Ortodoks politikalara geçiş sürdürülürse ve makro dengesizliklerde düzenli bir azalmaya yol açarsa, görünüm pozitife dönebilir ve not yükseltilebilir.” ifadeleri kullanıldı.

Ekonomik büyümenin siyasi olarak kabul edilebilir seviyeden daha keskin bir şekilde yavaşlaması durumunda, başka bir politika değişikliği riskinin öneminin sürdüğüne işaret edilerek, ortodoks politikalara geçişin kısa ömürlü olması ve daha fazla makroekonomik stresin ortaya çıkması halinde görünümün negatife çevrilebileceği ifade edildi.

“Faizlerin daha da artacağını düşünüyoruz”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yeniden seçilmesinin ardından, Hazine ve Maliye Bakanı olarak Mehmet Şimşek ve TCMB Başkanı olarak Hafize Gaye Erkan’ı atamasının ortodoks politikalara dönüşün sinyallerini verdiği vurgulanan analizde, Cumhurbaşkanlığı Yardımcılığına da önceki hükümetlerde Kalkınma Bakanlığı yapmış ve ortodoks ekonomi politikalarını desteklediği bilinen Cevdet Yılmaz’ın atandığı anımsatıldı.

Geçen ay sonunda da TCMB Başkan yardımcılıklarına ortodoks görüşlere sahip atamalar yapıldığına değinilerek, “Enflasyonu düşürmeyi, Türkiye’nin büyük dış dengesizliklerini azaltmayı ve mali disiplini sağlamaya kararlı olan yeni ekonomi ekibi, para ve maliye politikasının yönünü kademeli olarak düzeltmeye başladı. Daha ortodoks, kurallara dayalı ve öngörülebilir politika yapımına geçiş, kredi açısından olumlu ve beklediğimizden daha erken gerçekleşti.” değerlendirmeleri yapıldı.

Büyümenin son çeyreklerde yavaşlamasına rağmen yerel seçimler öncesinde sağlamlığını koruyacağı belirtilen analizde, büyüme ivmesinin gelecek çeyreklerde, özellikle sıkılaşan finansal koşulların yansıması olarak, daha da yavaşlamasının beklendiği aktarıldı. TCMB’nin iki toplantıda kademeli olarak politika faizini yüzde 8,5’ten yüzde 17,5’e çıkardığına ve bunu daha da yükseltmesinin muhtemel olduğuna işaret edilerek, maliye politikasının vergiler yoluyla sıkılaştırıldığı vurgulandı.

Ülkedeki kredi büyümesi, ihracat, sanayi üretimi, işsizlik oranı gibi verilere de atıfta bulunulan analizde, gelecek yıl, ortodoks ekonomi politikalarının devam etmesi ve parasal sıkılaştırmanın hızlanması varsayımıyla Türkiye’nin yüzde 2,5 civarında büyümesinin tahmin edildiği söylendi.

Bu içerik bilgilendirme amaçlı olup yatırım tavsiyesi içermez. Yatırımcılar, kayıp risklerini göze alıp kendi sorumluluklarında hareket etmelidir. Herhangi bir yatırım yapmadan önce geniş kapsamlı araştırma yapmanızı tavsiye ederiz.

Paylaş.
Exit mobile version