İngiltere Merkez Bankası (BoE) yeniden uzun vadeli devlet tahvili alacağını açıklarken planlanan satışları ise erteledi. Açıklamanın ardından İngiltere’de tahvil faizlerinin belirgin şekilde geri çekilmeye başladığını gördük. Diğer merkez bankalarının da benzer adımlar atabileceğine yönelik algı ise bunun genele yayılarak faizlerin küresel ölçekte gevşemesini sağladı. Risk iştahını artıran bu durum yurt dışında özellikle hisse senetlerine yönelimi tetikledi. İngiltere’nin içinde bulunduğu koşullar farklı olsa da BoE’nin ardından diğer merkez bankalarından gelecek açıklamaların önemi artmış durumda. Bu kapsamda gün içinde ECB ve Fed yetkililerinden gelecek açıklamalar dikkatle izlenecektir.

Gündem açısından haftanın en hareketli günlerinden birindeyiz. Öncelikle merkez bankalarından gelecek açıklamaları takip etmeye devam edeceğiz. Avrupa’da ECB üyelerinden Panetta, Guindos, Elderson, McCaul ve Lane Litvanya’nın Vilnius kentindeki merkez bankacılığı konferansına konuşmacı olarak katılacak. ABD’de ise Fed yetkililerinden son günlerde gelen açıklamalar resesyon endişelerini canlı tutarken bugün Cleveland Fed Başkanı Mester 20.00’de, San Francisco Fed Başkanı Daly 23.45’te konuşacak.

Makroekonomik veri tarafında ise günün en önemli konu başlığını ABD ikinci çeyrek rakamının üçüncü ve son okuması oluşturuyor. Daha önce yıllıklandırılmış bazda -%0,6 olarak açıklanan rakamda revizyon beklenmiyor. Öte yandan sıkı para politikaları küresel ölçekte devam ederken Meksika Merkez Bankası’nın TSİ 21.00’de sonuçlanacak toplantısında politika faizini %8,50’den %9,25’e yükselteceği tahmin ediliyor. İçeride ise TCMB geçen hafta gerçekleştirdiği ve politika faizinde 100 baz puan indirime gittiği Para Politikası Kurulu toplantısının özetini saat 14.00’te yayımlayacak.

Türkiye’nin 10 yıl vadeli tahvil faizinin son derece sakin bir seyir izlemesiyle ABD tahvil faizleri ile olan makas anlamlı şekilde değişmezken 5 yıl vadeli CDS primi ise 800 baz puanın üzerini test etmeye başlamış durumda. Yatırımcıların daha güvenli olarak kabul edilen para birimlerine yönelmesiyle CDS primlerinin de yansıttığı gibi TL üzerindeki baskı artıyor. Bu kapsamda USD/TL kuru 18,50 seviyesinin üzerindeki seyrini sürdürüyor. Para politikası desteğinden yoksun olduğunu da düşünürsek kısa vadede TL lehine anlamlı bir eğilim görmeyi beklemiyoruz.

BIST 100 endeksi dün açılışın ardından 3300 direncine yönelse de bu noktayı aşacak momentumu kazanmayı başaramadı. Yurt dışı piyasalarda geri çekilen faizler eşliğinde artan risk iştahından çok fazla etkilenmeyen endeks günü %2,1’lik kayıpla 3200 desteğinin altında tamamladı. Söz konusu seviyenin kritik önemde olduğunu düşünmeye devam ediyoruz. Öyle ki sıklıkla vurgu yaptığımız gibi bu seviyenin altında kalınması halinde aşağıda ilk etapta yaklaşık 100 puanlık bir hareket alanı oluşabileceğini düşünüyoruz. Dolayısıyla bugün öncelikle endeksin bu seviyeyi aşıp üzerinde güçlü bir şekilde tutunup tutunamayacağını takip edeceğiz.

Kaynak: ÜNLÜ & Co

Bu içerik bilgilendirme amaçlı olup yatırım tavsiyesi içermez. Yatırımcılar, kayıp risklerini göze alıp kendi sorumluluklarında hareket etmelidir. Herhangi bir yatırım yapmadan önce geniş kapsamlı araştırma yapmanızı tavsiye ederiz.

Paylaş.
Exit mobile version