Yazar: Zekai KIRAN

Teknoloji dünyasında, en dönüştürücü güçlerden ikisi olan yapay zekâ ve blockchain, çeşitli endüstrilerin geleceğini şekillendirmede dinamik ortaklar olarak ortaya çıktı. Görünüşte birbirinden ayrı dünyalar olan bu iki teknoloji, işletmeler, yönetişim ve bir bütün olarak toplum için büyük umut vaat eden bir şekilde ortak bir zemin buluyor. Spherical Insights’ın yakın tarihli bir raporunda belirtildiği gibi, bu güçlü kombinasyonun 2030 yılına kadar yüzde 24,06 Bileşik Yıllık Büyüme Oranı (CAGR) ile 980,70 milyon dolarlık bir pazara dönüşmesi öngörülüyor. Bu iki teknolojinin iş birliği potansiyeli şaşırtıcıdır. Yapay zekâ ve blockchain iki farklı teknoloji alanı gibi görünse de aslında birbirlerini mükemmel bir şekilde tamamlayan özelliklere sahiptirler. Her…

Işık hızında değişimin hüküm sürdüğü bir dünyada Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), blockchain teknolojisinin alanında parlayan bir yıldız olarak duruyor. Diğerleri deniyor, ancak BAE, endüstrileri sarsan yatırımlar yaparak ve dijital dönüşümün anlamını yeniden tanımlayarak öne çıkıyor. İnovasyonun sınırlarını zorlayan BAE, geleceğin ekonomisinin hedeflerine ulaşmak için BAE Yüzüncü Yıl 2071 Yol Haritası, Emirlik Blockchain Stratejisi, Yeşil Büyüme Stratejisi, Dördüncü Sanayi Devrimi Stratejisi, Döngüsel Ekonomi Politikası, 2031 Yapay Zekâ Ulusal Programıve 2050 Enerji Stratejisi gibi girişimler başlattı. BAE’nin blok zinciri evrenine olan yolculuğu ise bir vizyonla başladı: Emirlik Blockchain Stratejisi 2021. 2018’de başlatılan bu strateji, kamunun etkinliği, endüstri yaratımı ve uluslararası liderlik olmak…

Geçtiğimiz haftanın önemli gündemlerinden biri SDG Digital idi. SDG Digital, sürdürülebilir kalkınma hedeflerini değerlendirmek ve dijitalin hedefleri hızlandırma gücünü keşfetmek için kamudan, sivil toplumdan, özel sektörden, gençlik organizasyonlarından ve akademiden liderleri bir araya getirdi. BM değerlendirmelerine göre, 2030 Gündemi’nin orta noktasında 169 Sürdürülebilir Kalkınma Hedefi hedefinin yarısına ilişkin ilerleme ya zayıf ya da yetersiz bulunuyor. 2030 Gündemi’ne ulaşmak için yalnızca yedi yıl kaldı ve şu anda 17 Sürdürülebilir Kalkınma Hedefi’nin hiçbiri tam olarak karşılanmış değil. SDG Dijital Hızlandırma Gündemi’nde dijital teknolojilerin, Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerinin yüzde 70’ine ulaşılmasında rol oynayabileceği değerlendiriliyor. Gerçekten beklentiler haklı mı? Dijital teknolojiler, ekonomileri ve toplumları küresel…

Yapay zekâdan metaverse’e dijital dalgaya şahitlik ediyoruz. Bu yeni dijitalleşme çağı, insanların dünyayı hem fiziksel hem de dijital olarak nasıl deneyimlediğini yeniden tanımlıyor. Teknolojik gelişmeler ve dijital değişim, her geçen gün hızlanarak devam ediyor. Bu hızlı değişim, iş dünyasından eğitime, kamu hizmetlerinden kişisel yaşama kadar birçok alanda etkisini gösteriyor. İnsanlığın karşı karşıya olduğu bu dijital değişim dalgası, bireylerin mesleki yeterliliklerini de temelden etkiliyor ve gelecekteki başarı için belirleyici bir rol oynuyor. Dijitalleşme, bir toplumun ve ekonominin dayandığı temel altyapıyı şekillendiriyor. Sağlam bir dijital altyapıyı, sürdürülebilir bir dijital ekonominin ön koşulu olarak kabul ediyoruz. Hızlı internet erişimi, güçlü veri merkezleri ve güvenli…

Yanlış bilginin durmaksızın yayıldığı ve bir zamanlar bütün olan toplumların parçalandığı bir çağda, demokrasi kavramı kendini bir yol ayrımında buluyor. Dijital çağ dünyayı yeniden şekillendirirken, demokrasi de temel ilkelerini aşındırma tehdidinde bulunan bir dizi karmaşık sorunla boğuşuyor. Gerçeğin sinsi kuzeni yanlış bilgi, sosyal medyanın bereketli topraklarında verimli bir zemin buldu. Algoritmalar bu bilginin erişim alanını genişleterek vatandaşları gerçek ile kurguyu ayırt edemez hale getiriyor. Bu çarpıtma, bilinçli kararların üzerine inşa edildiği temeli bulandırıyor. Dijital ekosistemlerimiz bizi benzer düşünen ruhlardan oluşan yankı odaları içinde kozaladığından kutuplaşma hüküm sürüyor. Sağlıklı bir demokrasinin temelini oluşturan yapıcı diyalog ve uzlaşı, bu parçalanmış alemlerde giderek…

Bu hafta sizlere Türkiye’nin Orta Vadeli Programı’nda (OVP) yer alan “Yeşil ve Dijital Dönüşüm” başlığı altında attığı önemli adımları ve bu vizyonun nasıl küresel bir bağlama oturduğundan bahsetmek istiyorum. Türkiye’nin dijital dönüşüm yolculuğu, finans ve teknoloji dünyasını kökten değiştirecek önemli hedeflerle dolu. Öncelikli olarak, fintek alanında yerli teknolojilerin geliştirilmesi planlanıyor. Bu, finansal işlemleri daha hızlı ve etkili hale getirerek hem iş dünyasına hem de bireylere büyük fayda sağlayabilir. Ayrıca, Blockchain tabanlı akıllı sözleşmelerle menkul kıymet ihraçları yapılması ve ihracat süreçlerinin dijitalleştirilmesi, iş dünyasını modernleştirme çabalarının önemli bir parçası. Ancak sadece finans dünyası değil, Türkiye aynı zamanda sanayi ve hizmet sektörlerinde…

Günümüz iş dünyası, teknolojik gelişmelerin hızla değiştirdiği bir sahne. Ancak bu hızlı dönüşümün ardında, tarih boyunca iş hayatını kökten değiştiren önceki teknolojik devrimlerden öğrenebileceğimiz önemli dersler var. Bu hafta sizinle geçmişten günümüze uzanan bu serüveni, tedarik zinciri yönetimini dönüştüren blockchain teknolojisi üzerinden keşfe çıkalım. Sanayi Devrimi’nin başlangıcında, fabrikaların dumanları gökyüzüne yükselirken, insanlık ilk kez mekanik gücü tanıdı. İş süreçleri daha önce hayal bile edilemeyecek kadar hızlandı. Ancak tüm bu yeniliklerin gölgesinde, verilerin güvenliği ve işlemlerin şeffaflığı sorunları doğdu. Yüzyılın ortalarında ise bilişim teknolojisi sahneye çıktı. Bilgisayarlar, veri tabanları ve internet dünyayı daha da yakınlaştırdı. Ancak yine de veriler merkezi sunucularda…

Bu hafta, dijital dünyamızı altüst eden ve geleceğin şekillenmesine yön veren üç büyük oyuncuyu ele alacağız. Merakınızı kabartacak bu terimleri duydunuz mu: DeFi, ReFi ve DeSci? Haydi, birlikte bu kavramları tanıyarak geleceğin internetinin neler getirebileceğini keşfedelim. DeFi: “Merkezi olmayan finansın büyülü dünyası” Bilgisayar başında oturup bir tuşa basarak dünyanın öbür ucundaki bir işlemi gerçekleştirmek; sadece birkaç yıl öncesine kadar bilim kurgu gibiydi, değil mi? İşte DeFi devreye giriyor ve bize “Merhaba!” diyor. DeFi, geleneksel finans kurumlarını devre dışı bırakarak insanları dijital varlıklarla buluşturan bir sihirbazdır. Peki, bir tuşa basıp milyonlarca doları transfer etmek gerçekten bu kadar kolay mı? Tabii ki…

Uluslararası Gençlik Günü, 12 Ağustos’ta gençliği ve onların potansiyelini değerlendirmek için dünya genelinde çeşitli etkinliklerle kutlandı. Bu yılki Uluslararası Gençlik Günü, “Gençler için Yeşil Beceriler: Sürdürülebilir Bir Dünyaya Doğru” temasıyla gerçekleştirildi. Gençlerin geleceğin liderleri olarak yeşil ekonomiye dair rolü ve etkisi daha da önem kazanmaktadır. Günümüzün hızla değişen dünyasında, gençlerin sadece birey olarak değil, aynı zamanda toplumların ve ekonominin sürdürülebilir dönüşümünde önemli bir rol oynayabilecekleri bir gerçektir. Daha yeşil bir dünyaya başarılı bir geçiş, yeşil becerilerin geliştirilmesine bağlı olacaktır. Yeşil beceriler, sürdürülebilir ve kaynakları verimli kullanan bir toplumda yaşamak, geliştirmek ve desteklemek için gereken bilgi, yetenekler, değerler ve tutumlardır. Yeşil…

Günümüzde teknolojinin hızla gelişmesi, toplumları temelde dönüştüren bir kuvvet olarak karşımıza çıkıyor. İnternetin evrimi, iletişimden yaşam tarzına kadar birçok alanı kökten değiştirdi. Teknolojinin bu ilerlemesi sadece pratikte değil, kültürel açıdan da derin etkiler yaratıyor. Yeni teknolojiler, insanların birbirleriyle etkileşim kurma, bilgi edinme ve üretme şeklini yeniden şekillendiriyor. Bu teknolojiler, çok katmanlı bir kültürel dönüşüme yol açıyor. Bu yazımda, teknolojinin evriminin çok katmanlı kültürel dönüşümü nasıl tetiklediğini ve bu dönüşümün dijital kültürün yükselişi ile nasıl şekillendiğini aktarmaya çalışacağım. Teknolojinin evrimsel yolculuğu, bireyselleşmeyi teşvik ediyor ve toplumsal olarak etkiler yaratıyor. İnternet, insanlara kendileri için özelleştirilmiş içeriklere ve hizmetlere ulaşma imkânı sunuyor. Bu…