GETİR-n11 stratejik ortaklığının Rekabet Kurumu’na bildirilip bildirilmediği konusunun açıklığa kavuşması gerekir. Rekabet Kurumu’na başvuru yapıldıysa Kurulun bakışı ne olur?

İki gün önce medyada “GETİR’den n11’e stratejik yatırım” başlıklı bir haber yer aldı. GETİR’in kurucusu Nazım Salur konu ile ilgili Twitter’da “Getir, n11.com’a stratejik yatırım yapacak. Ön görüşmeler tamam, sözü kestik darısı nikaha” diye açıklama yaptı. Kamuoyunun dikkatini pek çekmemiş olabilir ama bence önemli bir haber.

Rekabet Kurumu başvurusu var mı?

İki Türk firmasının güçlenmesi, başarılı olması sevindirici ve gurur verici. Bununla birlikte söz konusu ortaklık sürecinin rekabet hukukuna uygun ilerlemesi esastır. Bu çerçevede, bu birleşme veya devralma girişimi için Rekabet Kurumu’na başvuru yapıldı mı? Rekabet Kurumu’na başvuru yapıldıysa Kurulun bakışı ne olur?

4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanuna dayanılarak çıkarılan 2010/4 sayılı “Rekabet Kurulundan İzin Alınması Gereken Birleşme ve Devralmalar” Tebliğine göre bu tip işlemler için Rekabet Kurumundan izin alınmalıdır.

Öncelikle bu işlemin Rekabet Kurumu’na bildirilip bildirilmediği konusunun açıklığa kavuşması gerekir. Süreç şeffaf bir şekilde, kamuoyuna bilgi verilerek devam etmeli. 

Birleşme mi, devralma mı?

Tarafların basında yer alan açıklamasına göre Getir’in n11’e stratejik ortak olduğu gerçeği var. Bu, kontrolün değiştiğine dair bir ifade ama ilgili sözleşmenin metni ve Getir’e n11 üzerinde ortaklaşa kontrol etme hakkı verecek hükümler olup olmadığı, bildirim yükümlülüğünü netleştirecek hususlar olarak açıklığa kavuşmalıdır.

Kuruma bildirim yapılmamışsa, Rekabet Kurumu’nun konuya müdahale edip kontrolün değişip değişmediğine bakması gerekir. Çünkü kontrol değişiyor ise piyasada rekabeti etkileyebilecek bir işlem olarak değerlendirmek gerekir.

Rekabeti ne yönde etkiler?

İkinci olarak işlemin piyasada rekabet düzeyini önemli ölçüde olumsuz etkileyip etkilemediği konusu inceleniyor olmalı. Çünkü geçen yıl 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanununun birleşme ve devralmaları düzenleyen 7. maddesinde  yapılan değişiklik ile artık AB’de olduğu gibi “Etkin rekabetin önemli ölçüde azaltılması sonucunu doğuracak” işlemler yasaklanıyor. Etkin rekabetin önemli ölçüde azaltılması; hakim durum yaratma ya da mevcut olanı güçlendirme şeklinde olabileceği gibi, piyasadaki teşebbüs sayısının azalması ya da dikey entegrasyon sonucu daha az firmanın (oyuncunun) koordineli bir şekilde hareket etmesine neden olabilecek bir piyasa yapısının ortaya çıkması ile de olabiliyor. Böyle bir durumun da rekabet ihlallerine daha rahat yol açacağı tabiidir.

Rekabet Kurulu’nun tavrı ne olur?

Burada Rekabet Kurulu’nun alacağı tutum son derece önemlidir. Getir+n11, pazar gücü artan sözde Türkiye’nin ama özde Çinli Alibaba’nın Trendyol’u karşısında kuvvetli bir rakip olarak ortaya çıkıp onun gücünü dengeleyebilir denilebilir. Ya da bu işleme sıcak bakmıyorum çünkü “İleride Getir kendi online pazar yerini kurarak, n11 de kendi hızlı teslimat işine başlayarak rekabeti bugünkü düzeyden daha yukarı çıkabilirler” de denebilir. 

Ancak bugün rekabet otoriteleri; büyük teknoloji firmaları ile ilgili; keşke bunların özellikle devralmalar yoluyla büyümesine göz yummasaydık ve keşke baştan örneğin, Facebook’un WhatsApp’ı ya da Instagramı devralmasına izin vermeseydik düşüncesinden hareketle bu tür işlemleri çok ince eleyip sık dokuyorlar. Hatta bu tür birleşme ve devralmalarda ispat yükünü işlemi yapana bırakıp, sen bize bu işlemin piyasalar için iyi olacağını kanıtla diyebiliyorlar. Bence her hâlükârda Rekabet Kurumu’nun işlemi çok iyi incelemesi ve iktisadi analizlerle piyasalara kararının rasyonel olup olmadığını göstermesi  önem arz ediyor. 

Bu birleşme piyasaları nasıl etkiler?

Elektronik alışveriş piyasasında sözde! Türkiye’nin Trendyol’u, rekabet açısından hakim durumda. Sektörde bunun dışındaki oyuncu sayısı iki elin parmakları kadar. Bir de bunlardan da ikisinin (Getir’in de özellikle elindeki datayı kullanarak online alışveriş işine hızlıca girebileceği dikkate alındığında) birleşmesi gerçekleştiği takdirde, ilerde bunun da Trendyol ile işbirliği yapması halinde sektörde rekabet denen bir kavramdan söz edilmesi mümkün olmayacaktır haliyle.

Oyuncu sayısı azaldıkça rekabet yok olur

Yasanın değişen şekli ile AB Rekabet Otoritesinin gerçekleştirdiği gibi, ülkemizde de piyasada oyuncu sayısının azalması ya da dikey nitelikte işlemlerle rekabetin kısıtlanması halinde bu tür birleşmelere izin verilmesine sıcak bakılmayabilir.

Rekabet Kurulu’ndan İzin Alınması Gereken Birleşme ve Devralmalar Tebliği kapsamına girmesi için kontrolün değişmesi ve tebliğde belirtilen eşiklerin aşılması gerekiyor. Burada eşiklerin aşıldığı muhakkak, belirleyici olan kontrol değişikliği, yani GETİR, n11 kararları üzerinde bir yetkisi olacak mı? En azından veto yetkisine sahip olacak mı?

Bunlar henüz bilinmiyor. Sanırım piyasaların odaklanacağı bir konu olarak önümüzdeki günlerde bu işlem takip edilecek.

Kaynak: Aydın Ayaydın’ın bu yazısı t24.com.tr adresinden alınmıştır.

Paylaş.
Exit mobile version