Yazar: Fikri TÜRKEL

Bulgaristan doğumlu olan Fikri Türkel, ortaokul ve liseyi İzmir’de okudu. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun oldu. 1987 yılında Avukatlık Stajını tamamladı. 1987 ila 2010 yılları arasında farklı mecralarda gazetecilik, tv yapımcılığı, yöneticilik ve yazarlık yaptı. Aynı süre içinde dönemsel olarak, şirket yöneticiliği, basın ve iletişim danışmanlığı yaptı. 2010 / 2011 - Türkiye Perakendeciler Federasyonu Koordinatörlüğünü yürüttü. 2012 /2014 - Tv Net'te program sunuculuğu ve yapımcılığı ile Yeni Şafak'ta köşe yazarlığı yaptı. 2015 / 2016 - Comart İletişim bünyesinde gıda şirketlerine ve gıda derneklerine iletişim danışmanlığını yürüttü. Bu dönemde eş zamanlı olarak farklı internet portallarında gıda, bilişim ve ekonomi yazıları yazmaya devam etti. shiftdelete.net portalı ile Techinside Dergisinde teknoloji yazıları yayınladı. Bu görevlerinin yanı sıra kuruluşundan bu yana Gıda Hattı Dergisi yazarlığını sürdürmektedir. 2021 yılından itibaren de Sentez Medya Yayın Danışmanlığı, Brand Map Editörü ve yazarlığını sürdürmektedir. Ekonomi Gazetecileri Derneği ve Bilişim Medyası Derneği üyesi olan Fikri Türkel’in “Başarılı İnsanların Karar Anı”, “Değer Katanlar” adıyla yayınlanmış iki kitabı bulunuyor. Orta seviyede Bulgarca ve İngilizce biliyor. Evli ve 4 çocuk babasıdır.

İnsanlığın en önemli melekelerinden biri olan öğrenme ve matematik kolay bir şey değildir. Daktilo (50 tuşlu) başına oturtulmuş, saniyede rastgele 10 karakter basabilen milyar kere milyar maymundan birinin “Pi” sayısının ilk 23 rakamını doğru yazması kainatın yaşı kadar yani 13,7 milyar yıl sürer. Bu örneği unutmayın! Yaşadığımız çağ, tarihin hızla ve öfkeyle yazıldığı, dünyanın büyük değişimlere tanık olduğu bir çağ. Bu değişimlerin nedeni nedir? Çünkü insanlık, aynı anda üç büyük dönüşümle karşı karşıya kalmıştır. Jeopolitik, iklim ve dijital dönüşümler, her biri kendi başına yeterince zorlayıcı olabilecekken, biz bunları bir arada yaşamak zorundayız. Bu da küresel bir mega kriz yaratmıştır ve…

Devamını Oku

Dünyanın en zenginler listesinin başında ilginç bir isim var. Listenin bazen birinci, bazen de 2’nci sırasında yer alıyor: LVMH’nin sahibi Bernard Arnault. Listedeki diğer isimler yüksek teknolojinin prim yapmasıyla bugünkü konumlarına erişmişler. Bernard ise marka ile hem de lüks markalar ile varlığını devam ettiriyor. LVMH’nin CEO’su ve başkanı olan Arnault, şirketi Louis Vuitton ve Christian Dior’dan Tiffany & Co. ve Sephora’ya kadar 70’ten fazla markaya sahip bir dev haline getirdi. Geçen hafta hakkında bir soruşturma başlatıldı ama o bizim konumuz değil. Markaların sektörlere ve konumlarına göre seyrini yıllardır takip ederim. Ünlü gıda markaları, teknoloji liderleri ve lüks tüketim ürünleri markalarını…

Devamını Oku

Önce Ülker, Albeni için yapay zekanın tasarladığı yeni ambalajı tanıttı. Eski Albeni ambalajına göre çok başarılı buldum. Geçen hafta da Coca Cola, tamamen yapay zeka tarafından tasarlanan yeni içeceği Y3000’i tanıttı. Bu içecek, tüketicilerin tercihlerini anlayarak, onların yorumlarını değerlendirilerek geliştirilmiş. Yapay zeka, tüketicilerin sosyal medya yorumlarını ve ürün incelemelerini analiz ederek, yeni içeceğin formülünü geliştirdiğini belirtiyor. Düşük şekerli ve vegan bir gazlı içecek… Bu içeceğin farkındalığı ise meyve, misket limonu ve zencefil gibi malzemelerin de içine katılarak oluşturulmuş olmasıdır. İsviçreli Viva Kola’dan ne derece etkilendi? Keşke ambalaj tasarımını da yapay zekaya yaptırsalardı.Çok kısa zamanda, sadece gıda veya yüksek teknoloji değil,…

Devamını Oku

Anzer Yaylası’na ilk geldiğimde, bana bir kase dolusu bal ikram ettiler. Balın rengi koyu kahverengiydi ve kıvamı çok yoğundu. Bir kaşık aldım ve ağzıma götürdüm. O anda, hayatımda hiç tatmadığım bir lezzetle karşılaştım. Bal, ağzımda eriyip damağımda çeşitli aromalar bırakıyordu. Her kaşıkta farklı bir bitkinin kokusunu ve tadını alabiliyordum. Balın tadı o kadar güzeldi ki, bir kaseyi bitirdikten sonra daha fazlasını istedim. Ancak bana, bu baldan günde en fazla iki kaşık yemenin yeterli olduğunu söylediler. Çünkü bu balın çok kuvvetli ve şifalı olduğunu, fazla yemenin zararlı olabileceğini anlattılar. Ben de onlara saygı duyarak bal yemeyi o gün için bıraktım. Ama…

Devamını Oku

Okullar açılıp, sonbahar gelince Bodrum’da sakinlik başlar. Yazları Türkiye’nin gündemi Bodrum’dur. Ünlüler orada, karmaşa orada, yatlarıyla kıyılarına yanaşan dünya starları orada, yemeği, yaşantısı, eğlencesi ve dedikodularıyla Bodrum yazları gündemimizdedir. Bu sonbaharda ilk defa Michelin Listesi açıklanınca, muhtemel ki bazı Bodrum restoranları liste ile gündeme gelecek. Michelin Rehberi, Bodrum gastronomisine ne katacak? Bodrum bir cazibe merkezidir ve her yaz milyonlarca insanı ağırlayan bir turizm bölgesidir. Bütün turizm bölgeleri için gastronomi en önemli hizmet alanlarının başındadır. Yöresel lezzetlerin yanı sıra dünyaca ünlü mekanlar ve şefler burada konumlanacaktır. Bu yaz bazı etkinliklere Paco Roncero, Anatoly Kazakov, Yoji Tokuyoshi , Diego Muñoz, Anthony Genovese…

Devamını Oku

Bir bestekârın, bir mucidin, bir şairin bende yeri ayrıdır. Bilinmeyen bir dünyaya pencere açan insanlara hayranım. İcat, insan zekasının, merakının ve yaratıcılığının somutlaştığı bir kavramdır. İnsanlar tarih boyunca ihtiyaçlarına cevap vermek, çevrelerini anlamak ve denetlemek için icatlar yapmışlardır. İcatlar, insanın doğayı dönüştürme ve hayatını kolaylaştırma çabasının bir yansımasıdır. Bu nedenle, icatlar kültürel ve bilimsel gelişimin birer yansıması olarak görülebilir. Mucit, sadece teknik bilgiye sahip olmanın ötesine geçerek yeni fikirler üreten ve bu fikirleri gerçeğe dönüştüren kişidir. Mucitler, var olan düşünce kalıplarını sorgulayarak ve yenilikçi yaklaşımlarla sorunlara çözümler bulurlar. Mucitlik, sadece makineleri veya teknolojiyi değil, insanlığın kendisini dönüştürebileceği idealleri ve potansiyeli…

Devamını Oku

Yaz konserlerini, festivallerini çoğumuz severiz. Ben sahnelerin ardını daha çok merak ederim. Hele ileri teknoloji ile yapılan sahne gösterileri bambaşka bir dünya… En son İstanbul Festivali ve sahnenin ardındaki İbrahim ile görüştüm çok etkilendim. Ama önce dünya sahneleri. Katar’daki açılış sahnesi, Super Bowl finalinde devre arasındaki sanatçılar için kurulan sahne ilk aklıma gelenler. Son dönemin en çok konuşulanı da Harry Styles’ın “Love on Tour” sahnesidir. 200 metre genişliğinde led ekranıyla meydanları başka bir aleme taşıyor. Sahne gösterilerinin kökü antik tiyatrolara kadar gider. Amerika’da başarılı sahne tasarımları ve kurgularını teşvik için Tony Ödülleri ihdas edilmiş. Tony Ödülleri, Amerika Birleşik Devletleri’nde tiyatro…

Devamını Oku

Aile adımız Kahvecioğlu. Çocukluğumda bir Rodop köyünde imkânsızlık içinde de olsa mutlaka evde kahve olduğunu hatırlıyorum. Hatta has kahve olmadığı zaman bile buğday, arpa kavrulup taş el değirmeninde öğütülüp kahve hazırlandığını biliyorum. Çocuklarım, Kahvecioğlu soyadını pek bilmez ama dünyanın dört bir tarafındaki kahve ve sunum çeşitlerini biliyor ve içip keyfini sürüyor. Sadece benimkiler değil bütün dünya gençliği kahveyi benimsedi ve talep artmaya devam ediyor. Her gün dünya çapında 2,3 milyar fincan kahve içilir ve kahve sektörü 200 milyar doların üzerinde bir değere ulaşmıştır. Çay ile kıyas etmek istemiyorum, o ayrı bir yazı konusudur. Yine de kahvenin neden daha popüler olduğunu…

Devamını Oku

Her fındık mevzuu açılınca halk arasında bu soru gündeme gelir. Aslında konu sadece fındık da olmamalı, bütün tarımsal ve diğer emtialar olmalı. Kayısı, üzüm, narenciye, fındık, bor, krom gibi… Emtia piyasasının kalbi ürün ihtisas borsalarıdır. Ürün ihtisas borsaları, emtiaların işlem gördüğü borsalardır. Bu borsalar, emtia fiyatlarının belirlenmesinde önemli bir rol oynamaktadır. Emtia fiyatlarının belirlenmesinde, arz ve talep, tarım ve hayvancılık sektörü, iklim ve siyasi ve ekonomik koşullar gibi faktörler etkilidir. Ürün ihtisas borsaları, emtia piyasasının likiditesinin artırılmasında da önemli bir rol oynamaktadır. Likidite, bir malın veya paranın kolayca el değiştirebilmesi anlamına gelir. Likit bir piyasa, alıcı ve satıcıların kolayca buluşabileceği…

Devamını Oku

Ülkeler ve şehirler gastronomi alanında yarışırken, spor etkinlikleri de kendi gastronomisi oluşturmaya çalışıyorlar. Bu yıl yaşanan iki etkinlikte bunu daha net şekilde gördük: Katar’da gerçekleşen Dünya Futbol Şampiyonası ve İngiltere’nin geleneksel Wimbledon Tenis Turnuvası. “Wimbledon Gastronomisi” diye bir kavram bile çıktı. Gastronominin öne çıkışı, sadece bu iki etkinlikle sınırlı değil. Amerika’daki geleneksel spor etkinliklerinden biri olan beyzbol, kendine özgü bir gastronomiye sahiptir. Beyzbol maçlarında en popüler yiyeceklerin başında hot dog, sosisli sandviç, dondurma, patates kızartması, kola ve bira gelmektedir. Bu yiyecekler, genellikle stadyumlarda bulunan kafeteryalarda ve restoranlarda servis ediliyor. Her etkinliğin gastronomisi kendine özel Beyzbol maçlarında ayrıca, yerel lezzetleri yansıtan…

Devamını Oku