Bir yandan para politikası ve resesyon endişeleri diğer yandan istihdam ve enflasyon rakamları arasında sıkışan piyasalar bugün ABD’den gelecek sinyallere odaklanacak. Bu kapsamda makroekonomik veri tarafında gözler TSİ 15.30’da açıklanacak olan ABD TÜFE rakamında olacak. Saat 21.00’de ise 22 Mart’ta gerçekleştirilen Fed toplantısının tutanakları açıklanacak.
Ortalama piyasa beklentisi yıllık bazda %6 seviyesinde bulunan enflasyonun %5,1 seviyesine gerileyeceğine işaret ediyor. Ancak çekirdek rakama baktığımızda çok daha farklı bir tablo görüyoruz. Öyle ki yıllık bazda %5,5 seviyesinde bulunan rakamın %5,6’ya yükseleceği tahmin ediliyor.
Diğer taraftan ağırlıklı piyasa beklentisi Fed’in 3 Mayıs’taki toplantısında politika faizini 25 baz puanlık artırımla %5,25 seviyesine taşıyacağı yönünde. Dolayısıyla enflasyonun piyasa beklentisine paralel geleceği ve Fed’in bir sonraki toplantısında faiz artırımı yapacağı varsayımı altında Mayıs 2020’deki bir aylık dönemi saymazsak Eylül 2019’dan bu yana (grafikte gri bölge) ilk defa ABD’de politika faizi manşet enflasyonu aşmış olacak. Geçmiş yıllarda Fed’in enflasyonu kontrol altına almak için yaptığı faiz artırımları politika faizi enflasyonu aşınca son bulmuştu. Dolayısıyla beklentiler gerçekleşirse Fed artık son faiz artırımını yapmış olacak.
Ayrıca Fed ise bugün 22 Mart’ta gerçekleştirdiği toplantının tutanaklarını açıklayacak. Merkez Bankası söz konusu toplantıda politika faizinde beklendiği gibi 25 baz puanlık artırım yaparken 2023 yılı için medyan beklentisini ise değiştirmemişti (%5,1). Medyan beklenti ve karar metninde yapılan vurgu değişikliği bu yıl sadece 25 baz puanlık bir artırım daha yapılacağına işaret ediyor. Bu artırım da çok büyük ihtimalle bir sonraki toplantı tarihi olan 3 Mayıs’ta yapılacaktır. Dolayısıyla tutanaklarda da bu tezi güçlendiren açıklamalar görmeyi bekliyoruz.
USD/TL hafif yukarı yönlü eğilimini sürdürürken 19,30 seviyesine oldukça yaklaşılmış durumda. Bugün özellikle ABD TÜFE rakamının ortaya koyacağı tablonun gelişmekte olan ülke para birimlerinin performansında belirleyici rol oynayacağını tahmin ediyoruz. Düşük bir enflasyon rakamının ortaya çıkması dolar üzerinde küresel ölçekte baskı oluşmasına neden olabilir. Öte yandan hafta başında 5 yıl vadeli TLREF’e endeksli tahvilin ihracını gerçekleştiren Hazine ise dün ise 3 ve 10 yıl vadeli 6 ayda bir sabit kupon ödemeli devlet tahvillerinin yeniden ihracını gerçekleştirdi. İki ihale ile toplamda 15,5 milyar TL borçlandı. Bu hafta başka ihale bulunmazken bugün 3,35 milyar TL’si piyasaya olmak üzere toplamda 3,7 milyar TL’lik iç borç ödemesi yapılacak. Tahvil faizlerinde ise yukarı yönlü eğilimin devam ettiğini görüyoruz. Bu kapsamda 2 yıl vadeli tahvil faizinin %16 sınırına yaklaşmış olması dikkat çekiyor.
BIST 100 endeksi hafta başında yakaladığı momentumu aynı ölçekte devam ettirmekte başarılı olamasa da teknik açıdan önemini yüksek bulduğumuz 5000 puan seviyesinin belirgin şekilde üzerinde tutunmayı sürdürüyor. Bu noktanın üzerinde kalınmasının kısa vadeli görünümün iyileşmesine katkı sağlayacağını düşünüyor ve 5180 ile 5250 puan seviyelerini sonraki direnç noktaları olarak izliyoruz. Endeksin işlem hacminde ABD borsalarının ardından Avrupa borsalarının da açılması ile iyileşme yaşandığını gördük. Öyle ki dünkü işlem hacmi yaklaşık olarak son 3 haftanın en yüksek hacmi oldu.
Kaynak: ÜNLÜ & Co
Bu içerik bilgilendirme amaçlı olup yatırım tavsiyesi içermez. Yatırımcılar, kayıp risklerini göze alıp kendi sorumluluklarında hareket etmelidir. Herhangi bir yatırım yapmadan önce geniş kapsamlı araştırma yapmanızı tavsiye ederiz.
