Zayıf makroekonomik veriler eşliğinde merkez bankalarının faiz artırımlarının hızını kesebileceğine yönelik algı piyasaların haftaya oldukça güçlü bir zeminde başlamasını sağlamıştı. Özellikle imalat rakamlarındaki zayıflık ve Avustralya Merkez Bankası’nın açıklamaları bu algının güç kazanmasına yardımcı oldu. Ancak kuvvetli alımların yerini daha dengeli bir görünüme bıraktığını görüyoruz. Faiz artırımı endişeleri nedeniyle pozitif verilerin negatif fiyatlandığı bir dönemde olmamız nedeniyle dün ABD ISM hizmet endeksinin beklentilerin üzerinde bir değer almasının piyasalara negatif yansıdığını gördük. Ayrıca Avustralya Merkez Bankası’nın aksine Yeni Zelanda Merkez Bankası’ndan gelen şahin açıklamalar da dikkat çekti.
Bugün ise genel hatlarıyla sakin sayılabilecek bir gündeyiz. Bu noktada yurt içinde TCMB 30 Eylül’de biten haftanın menkul kıymet istatistiklerini ve rezerv verilerini duyuracak. Hatırlanacağı gibi Merkez Bankası’nın brüt döviz rezervleri 23 Eylül ile biten haftada 3,5 milyar dolarlık azalışla 74,8 milyar dolardan 71,3 milyar dolara inmişti. Bu eğilimin devam edip etmeyeceği önemli.
Yurt dışında ise ECB’nin 75 baz puan faiz artırdığı Eylül ayı toplantısının tutanakları TSİ 14.30’da yayımlanacak. Tarihsel olarak bakıldığında ECB tutanaklarında yeni bir bilgi veya mesaj verilmediği için tutanakların etki derecesinin limitli kalma ihtimalinin yüksek olduğunu söyleyebiliriz.
Makroekonomik veri tarafında ise ABD haftalık işsizlik maaşı başvurularını takip edeceğiz. Haftalık veri olması nedeniyle işsizlik maaşı başvurularının etkisi düşük olsa da Fed istihdam göstergelerini yakından takip ediyor. Bu noktada başvuruların piyasa beklentisinin altında kalması istihdamın güçlü olduğuna yönelik bir tablo oluşmasını sağlayabilir ki bu da faiz artırımı beklentisi ile varlık fiyatlarına negatif yansıyabilir.
Dün risk iştahının zayıf olması ve ABD tahvil faizlerinin yukarı yönlü eğilimi TL üzerinde de baskı yaratırken USD/TL’nin 18,59 seviyesine yaklaştığını gördük. Kaldı ki diğer gelişmekte olan ülke para birimleri de genel hatlarıyla dolar karşısında zayıf bir performans sergiledi. Bugün ise Merkez Bankası’nın açıklayacağı döviz rezervi rakamlarını takip edeceğiz. Verilerin ciddi bir etki yaratmasını beklemesek de geçen haftaki geri çekilmenin aynı ölçekte devam etmesi kırılganlığı artırabilir. Öte yandan Ekim ayında 61,6 milyar TL’lik iç borç servisine karşılık toplam 61,8 milyar TL’lik iç borçlanma yapmayı planlayan Hazine dün 1,9 milyar TL’si piyasaya olmak üzere toplam 2,7 milyar TL’lik iç borç ödemesi yaptı.
Son üç işlem gününde %10’a yakın değer kazanan BIST 100 endeksi dün ise bu güçlü değer kazanımının ardından sürpriz olmayan bir şekilde ivme kaybetti. Hızlı yükselişin yanında yurt dışı piyasalarda dün etkili olan zayıflığın da Borsa İstanbul’daki görünümde etkili olduğunu söyleyebiliriz. Öyle ki Avrupa piyasaları da dün gün boyu eksi bölgede işlem gördü. Teknik açıdan bakıldığında ise endeksin 3500 puan direncinin üzerini test etmesine karşın bu noktanın üzerinde kapanış yapamaması dikkat çekti. İlk önemli direnç olarak öne çıkan bu noktanın güçlü şekilde kırılıp kırılmayacağı bugün de takip edeceğimiz en önemli konu başlıklarından birini oluşturuyor.
BIST 30 en yakın vadeli VİOP kontratı
Günü 3948.25 puanda kapatan BIST 30 kontratlarında 3921, 3890, 3862 ve 3830 destek olarak izlenebilir. 3976, 4008, 4036 ve 4067 ise direnç noktalarını oluşturuyor.
USD/TL en yakın vadeli VİOP kontratı
Günü 19.0710 seviyesinde kapatan USD/TL vadeli işlem kontratlarında 18.9755, 18.8995, 18.8040 ve 18.6895 destek olarak izlenebilir. 19.1665, 19.2425, 19.338 ve 19.4525 ise direnç noktalarını oluşturuyor.
Kaynak: ÜNLÜ & Co
Bu içerik bilgilendirme amaçlı olup yatırım tavsiyesi içermez. Yatırımcılar, kayıp risklerini göze alıp kendi sorumluluklarında hareket etmelidir. Herhangi bir yatırım yapmadan önce geniş kapsamlı araştırma yapmanızı tavsiye ederiz.